Translate

25 Aralık 2014 Perşembe

HAYAL İLE GERÇEĞİN AYIRDIĞINA...

Hayal ile gerçeğin ayırdığına varamayan bir şizofrenin akıl açlığındayım.Ve senin açlığındayım nicedir.Gelmiyorsun ya; canımın istek kiplerine sağırlaştırıyorum kendimi.Zamanın hiç bir karesine denk düşmüuor adımlarımız.ve hayatın hiç bir coğrafyasın da bize yer yok biliyorumSon baharlla soludum yine bir ayrılığı.Sekmedi vakti,dakik bir uğultuyla geldi yine.Halbuki ben ezber bozup düş yazmıştım..Olmadı... (K.T)
 

SAHİ HİÇ CANIN YANMADI MI ?



Neye üzülüyorum biliyor musun?
Bir zamanlar sesimi duymadan uyuyamadığını söylerken, şimdi bir mesaj atmaya bile üşeniyorsun.Sanki hiç sarılıp uyumadın,sanki hiç omzuma yaslanıp ağlamadın.Dua ette değsin bana bunca yaşattığın şeye.Dua ette her şey yolunda gitsin ve bir daha ağlama.Çünkü bir daha başını koyup ağlayamayacaksın bu omuzda.Sahi hiç mi canın yanmadı,özlediğin olmadı mı ? Bir kere bile mi sesimi duymak istemedin.Ben senin bir güşüşüne muhtaçken sen kimleri mutlu ettin.Bu kadar sessiz kalmaya nasıl elverdi için.Yazık... Yazık...Sana ne diyebilirim ki başka.İçimde sana karşi hissettiğim iyi kötü herşeyi bitirdin.Biliyor musun kızamıyorum bile sana,nefret edemiyorum,kin tutamıyorum.Tüm bunlara rağmen seni sevmekte gelmiyor içimden...
Mutluymuşsun, üzülmüşsün, pişmanmışsın... Bu saatten sonra ne hissettiğinin hiçbir önemi yok. Umrumda bile değil aslında.Hakkın neyse onu yaşa... (K.T)

GELME !!!

ÖĞRENDİM
Beklemeyi öğrendiğim gibi,
Gidecek yeri kalmayanın geri döndüğünü de öğrendim.
- GELMEE...!

24 Aralık 2014 Çarşamba

VAZGEÇ EVLAT !!!

Vazgeç evlat !
Kimse beklediğini hissetmiyor.
Varlığında değil yokluğunda anlayacaklar bu yalnız geçen gecelerin acısını.
Vazgeç geçirme onun adını artık aklından çünkü gelmeyecek.
...
Şimdi cehennem niyetine yak son siğarını ve !
Gitte sarıl ; seni bekleyen kabusları mesken tutmuş uykuna !
Ve yasla gözyaşlarını yastığına !
Bak orda bir yar/a var.
Vuslat'tan uçuklamış !
Gece renginde.
Alıntı

GÖNLÜM DİLİME DARGIN !!!

“Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme,
Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime,
Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme...
-Mevlana-

SÜRME MİSALİ !!!

An gelir; Allah'a emanet ettiklerinizi,
Gün gelir; Allah'a havale edersiniz...!!!!
Ateşi içinde olanın,isi gözünde olur.
Sürme misâli..!!!

YAN YANA İMKANSIZ OLSAKTA...

Kar ve Çay'ın buluşması;
Hüzünbaz sanki biraz çay ve kar; biliyorlar birbirlerinde son olacaklarını..
Çay eritecek karı, kar soğutacak çayı...
Ve çay şöyle diyor, gelinliğini giymiş kara, ''Yan yana imkansız olsak da, birlikte tükenecek kadar gerçeğiz..!''
Alıntı

ONA AŞIK OLMADIM,SİZİ TEMİN EDERİM...

Ona aşık olmadım, sizi temin ederim.
Fakat lakayd da kalmadım.
Daha doğrusu beni biraz işgal etti, işte o kadar.
Peyami Safa

YÜREĞİNİ İŞGALE GELİYORUM...


Bana lazım olan biraz kokun biraz gülüşün ve biraz da bakışın. neyse uzatmayalım.. En kaçağından bir çay demle yüreğini işgale geliyorum...

22 Aralık 2014 Pazartesi

HANGİ GÜN KARAR VERDİN,KÜT DİYE ÇEKİP GİTMEYE...

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

GİTTİN SEN BANA GİTMEK İÇİN GELMİŞTİN...


“Gittin sen bana gitmek için gelmiştin
Geride yavaş yavaş eriyen bir kurşun bıraktın
Bıraktığın şekilden çok daha başkasına bürünen
Ve bir daha asla eskisi gibi olamayacak bir kurşun
Gerçekten bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı.”

ÇİĞERİN YANSIN...


Birikti uğrunda döktüğüm yaşlar
Al götür vicdansız ruhun yıkansın
Her günüm hasretin zulmüyle başlar
Ahımı hakettin ciğerin yansın
Bilseydim duyguya yer yok dininde
El pençe durmazdım hayalin önünde
Kapkara yas tututum doğum gününde
Neşemi yok ettin ciğerin yansın
Doğuştan sevgiye aşka meyildim
Kimsenin lütfuna muhtaç değildim
Bir sana diz çöktüm sana eğildim
Canıma tak ettin ciğerin yansın
Sen ince ağrımsın veremdim sana
Aleme haramdım, haremdim sana
Aşkınla tutuşan ,keremdim sana
Aslıdan çok ettin ciğerin yansın
                                       cemal safi

19 Aralık 2014 Cuma

BAŞIM GÖZÜM ÜSTÜNE....

senden başka yar bilmem
ömür boyu gözüme bak desen
bakarım başım gözüm üstüne
ister aşk denizine ister hicran gölüne
ak de yeter akarım başım gözüm üstüne
yılda bir olsa bile seviyorum de hele
senden gelmişse eğer sefadır bana çile
yalnız kalbimi değil koca dünyayı yak de yeter
yakarım başım gözüm üstüne
yeterki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
razıyım ömür boyu gözyaşı dök de yeter
dökerim başım gözüm üstüne
seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
hiç şikayet ettim mi bir gün çıktımı ahım
bir elimde yüreğim bir elimde silahım
sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
biliyorum biliyorum
bu aşkın yalnız sensin galibi
her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
varsın yağmur yağmasın
sen iste şimşek gibi çak de yeter
çakarım başım gözüm üstüne
tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
tanrım beni korusun benden bıktığın andan
ne kadar sevsem bile
bir gün olsun dünyamdan çık desen
çıkarım başım gözüm üstüne
biliyorum sevgilim gönlümde yerin gurbet
ister sılaya çağır ister hergün sürgün et
sen mutlu ol birtanem
ben ömür boyu hasret çek de yeter çekerim
başım gözüm üstüne…

BİR SENİ YAKAMADIM,BENİ YAKTIĞIN GİBİ...

Yokluğunda ne ateşleri hasretinle yaktım da
Bir seni yakamadım,beni yaktığın gibi
Çölde Su,mahpusta Gün,oruçta Ekmek gibi bekledim seni.
Sense araya korkular koydun
Yasaklar koydun
Şimdi neredesin diye sorma!
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara,kasvetli akşamlara
Sen varken,
Bakıp iç çekmezdim tren istasyonlarına,
Otobüs duraklarına
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım.
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim,kalanlara acımazdım
Sen varken böyle üşümezdim,titremezdim.
Masumdum,çocuklar gibi
Böyle delirmezdim,küfretmezdim
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim
Şimdi soruyorum sana
Adı sevmekse bu cehennemin,
Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun,
Bütün acılarına "yeşil ışık" yaktım olmadı,
Bütün korkularına "arka çıktım" olmadı,
Dağlara merdiven dayadım, olmadı.
Haziran´da Kar oldum yağdım avuçlarına,olmadı.
Sevdim olmadı,yandım olmadı,taptım olmadı
Artık benden pes!
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes!
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum,git!
Ama ardında,
Ağlayan bir çift göz,
Paramparça bir yürek,
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan;
Çek silahını daya sırtıma!
Titrersem namerdim
SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİM Mİ?
 

SEVMEK NEYMİŞ BİR GÜN ANLARSIN !!!

Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
Gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu igrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
SENI SEVDIĞIMI BIRGÜN ANLARSIN
 

HERKES ÖLDÜRÜR SEVDİĞİNİ...

Oysa herkes öldürür sevdiğini
Kulak verin bu dediklerime,
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle
Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimi yaşlı iken
Şehvetli ellerle boğar kimi
Kimi altından ellerle
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
Kimi yeterince sevmez
Kimi fazla sever
Kimi satar kimi de satın alır
                                                                                       Kimi gözyaşı döker öldürürken,
                                                                                       Kimi kılı kıpırdamadan
                                                                                       Çünkü herkes öldürür sevdiğini
                                                                                       Ama herkes öldürdü diye ölmez

DÜŞÜM KIRIK DÖKÜK...

Ustam
Aklım firarda
Gözbebeklerimde müebbet hüzün
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sukut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.
Ustam,
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden.
Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.
Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne…
Dünyayı yüreğine sığdıran, koca yürekli büyük usta Tuncel Kurtiz’e armağanımdır

NE ZAMAN BİR VEDA ISMARLASAM!!!

Hayata ne zaman bir veda ısmarlasam,
Adın dudak ucumda son arzu hala.
Başımın dizine devrilişini özledim.
Dilimin ucu hep aynı cümleye gebe.
“SENİ ÇOK SEVDİM.” (k.t)

16 Aralık 2014 Salı

BEN YORULDUĞUMDAN VAZGEÇMEDİM...

Ben yorulduğumdan vazgeçmedim. Çünkü seni sevmekten yorulmam ki ben...
Gelmemen problem değil, sevmemen hiç sorun değil. Ben beklerdim seni, bir ömür gelmesen bile yine de beklerdim.
Çünkü çok sevdim seni...
Ama kırgınlıklarım var işte...
O kadar yok saydın ki beni, o kadar görmezden geldin ki sevgimi sonunda bana da unutturdun kalbimin yerini... Şimdi atmıyor....
Ben kırılmaktan vazgeçtim, ben hiç olmaktan vazgectim...
Ben yorulduğumdan değil, her gidişine yol olduğumdan vazgeçtim...
Kalbim mi? Hala suskun, hala yorgun, hala sessiz...
Çünkü senden nefretle değil, seve seve vazgeçtim... E.KILIÇ

15 Aralık 2014 Pazartesi

12 Aralık 2014 Cuma

TAM UNUTTUM DERKEN...

Tam unuttum derken bir şey olur.
Bir şarkı çalar, biri o'nun gibi güler,
Biri parfümünü sıkıp o'nun gibi kokar
İnsanın tüm unuttuğu boşa gider... (K.İskender)

SUS GÖNLÜM...

Sus gönIüm!
Seni senden daha iyi biIen Rabbinin hükmü vuku buIuncaya kadar,
Senin nasibin sana ulaşıncaya kadar,
UIaşmayanIarın ise senin nasibin oImadığını anIayana kadar sus...

10 Aralık 2014 Çarşamba

TAZE AÇILMIŞ YARA...

Taze açılmış bir yara gibi gülümsüyorum hayata. Öyle bir yara var ki bende, baktıkça acıyor. Hadi gel de kandır yaralarımı desem yine gelmezsin biliyorum.
Susuyorum...
Gözlerin diyorum, susuyorum.
Ellerin diyorum, susuyorum... Acım diyorum, susuyorum..
Sen ise hayallerimden bana gülümsüyorsun....
Kalbimi yine susturuyorsun.
SUS, SUS BİTMİYORSUN!  (YARALI)

5 Aralık 2014 Cuma

BİR AŞKIN İZLERİNİ YOK EDECEK YENİ BİR AŞK SİPARİŞ EDİLDİ YENİDEN...

Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan ...
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul
Şehre bir yağmur yağdı.Ben ağladım
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı.Ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?
Yağmur şehre bir yağdı.Ben ağladım
Ben en çok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben... Yağmur... Ağladım...(Y.ERDOĞAN)

2 Aralık 2014 Salı

BİN KERE YERE DÜŞSEM...

Bin kere yere düşsem,
Biliyorum Rabbim,
Bin kere elimi tutacak ve beni hiç bir zaman,
Düştüğüm yerde bırakmayacaksın . .
- Sait Köşk