Bir ihtimali oynamak ne kadar gurur kırıcıydı. Sevdiği adam, iki kişinin arasında kalmıştı. İki kişinin arasında kalmak, aslında kimsesizliği seçmekti.
Seni adam sanmakla ben en çok aşka ayıp etmişim. Söylediğin yalanlar belki benim belimi büker ama bil ki en çok ama en çok seni lekeler. Sonunda kirletilmiş bir ilişkiyi, bir tek ayrılık temizler.
Yağmurlarla inseydin içime içim senden yanaydı.Yüzümdeki işgaller senden karaydı.seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi.Sana yazacaklarım sil sil bitmezdi ve ben sende hiçbir şeydim, sen bende her şeyken...
Uğruna verdiklerim, sonunda seni kendine aşık etti. Ve beni hiç kimseye benzemediğim için severken, ötekilere neden benzemiyorum diye terk ettin. Şimdi yaşananlar mı daha acı yoksa yaşanacaklar mı? Aşk, acının dolaylı tanımıymış; geç öğrendim.
Mutluluğunda seninle olanları değil, ağladığında sana sarılanları seç. Bak onlar hâlâ benim yanımda. Unuttum kimlerle güldüğümü, birlikte ağladıklarım aklımda.
Yalnızca bir adres sormak için hayatıma uğramış bir yabancı gibi olman ne tuhaf şey… Sanki hiç tanımamışım gibi seni, hiç sevmemişim, seninle hiç mutlu olmamışım gibi yaşamak zorunda kalmak ne acı… Oysa içimdeki bilinmeyene işaret eden en g...üzel keşfimdin sen. Mutlu olmayı öğrendim seninle. Umut etmeyi, bir hayal için elinden geleni yapmanın verdiği huzuru öğrendim… Bazen düşünüyorum da ‘keşke daha fazla sevebilseydim seni’… Ama birini bundan daha fazla sevmek mümkün değil ki… Yine de en azından seni sevdiğimi daha fazla söyleyebilseydim endişelerim olmadan. Korkularımdan sıyrılıp daha fazla bağlanabilseydim sana. Büyük hayal kırıklıklarına rağmen daha fazla düşler kurabilseydim seninle. Birini sevmek, gitmesini göze almak değil midir zaten? Sonrasında yaşanacak her şeyi kabul etmek değil midir önceden? Yani bende açacağın yaraları sen yanımdayken sarabilirdim. Çünkü benim acımın ilacı sendin. Ve bazı ilaçlar acıdır, bazen acıtır. Yani seni sevmem için beni sevmene ihtiyaç duymadan sevdim aslında seni. Çünkü acıma ilaç olmanın verdiği huzur ve umutla mutlu olmayı öğrendim. … Her zaman yaptığı hatalar yüzünden değil, bazen de yapamadığı şeyler için pişman oluyormuş insan. Yaşayınca daha iyi farkediyorsun bunu, daha iyi hissediyorsun işin içine girince… Sevmek ne zor şeymiş böyle…
Biz ayrıldıktan sonra her şey yoluna girdi mi bir çırpıda? Halloldu mu bütün sorunların? Son buldu mu kaygıların, telaşın? Değdi mi?
Sensizliğe alışmaya başladığımı hissettiğim anda öğrendim hayatında yeni biri olduğunu. Bir kere daha yandı canım… Sanki daha önce hiç ayrılmadık seninle ve ilk kez gidiyorsun benden . Ve ben aynı kalp ağrısıyla ikinci kez yüzleşiyorum, ne acı… Aradan geçen zamana rağmen hala ilk günün verdiği acıyla incitebildiğine göre beni, sana hala aşığım. Hala seviyorum seni, hala kurtulmuş değilim.Ve hala kıskanıyorum… Benden başkasını görmeyen gözlerin şimdi başka birine bakıyor… En güzel gülümseyişini başka bir adamın yanağına konduruyorsun. Kokun başka bir kokuya karışıyor. Ellerin onun avcunda, omuz çukurunda huzuru düşleyen baş benim değil… Bu benim hayalim değil! Bu hayat benim değil!
Şimdi göğsüne yattığın adamın gözlerine bak ve biraz benden bahset ona. De ki; Onun hayatından çok büyük bir ‘alıntı’ yaptın… Ezgin KILIÇ
Merhaba özlediğim kadın… Merhaba eksik yanım… Bu sana gönderemediğim birçok mektuptan yalnızca biri. Sana milyonlarca defa yazabilecek kadar cesurken, bir kere bile gönderemeyecek kadar korkağım… Nasıl gidiyor hayat, iyi bakıyorlar mı sana, alıştın mı yokluğuma?
Biz seninle ayrı dünyaların insanları değildik; yalnızca başka hayatları yaşıyoruz, başkalarıyla paylaşıyoruz…Defalarca söz verdim kendime seni unutacağıma dair, yeminler ettim, küfürler savurdum… Yeniden denemeye ...çalıştım başkalarıyla, seviştim… Seviştikçe özlem kanadı yüreğim, kırıldım aynı yerden defalarca…Ne sarabildim, ne de avunabildim…İçimde yaralı bir kuş gibi aşk, çırpınıyor kalbim…Gözden uzak olan gönülden uzak olmuyor…Daha fazla özlüyorsun uzak kalınca, daha fazla batıyor göğsüne yalnızlık paslı bir çivi gibi… Her şeyin fazlasını hissetmeye başlıyorsun; bir kişi eksik olunca her şey fazlalık oluyor hayatında.Ve sen çok eksiksin benden… Seni hala nasıl sevebildiğimi sorma sakın.Seni sevmek bana en güzel hediyesidir Allah’ın… Sevgilim… Bir şeyleri düzeltmeye çalışmıyorum, artık bizim bir telafimiz yok.Bir gün bana ihtiyacın olduğunda ilk günün telaşı ve heyecanıyla yanında olacağım, ne zaman istersen arayabilirsin. Ne zaman istersen gelirim…Seni tarifsiz bir şekilde özlediğimi bil.Öpüyorum kirpiklerinden, dudaklarımda hala hüzünlü tadın.Kendine iyi bak, bir yanımı yüreğinde unuttuğum kadın…
Belki aklından bile geçmedim bu gece de... Nasılım, sana ihtiyacım var mı, ne kadar acı veriyorsun ya da... Hiç düşünmedin... Ben düşündüm seni sevgilim... Bir damla bile uyku girmeden gözüme, bir parça huzur olmadan içimde, saatlerce... Ikimiz için de büyük bir sınavdı bu ayrılık. Senin için acı çektiğim günler de geçecek biliyorum. Allah'tan şimdilik sana huzur, kendime sabır diliyorum. Iyi geceler acımın adı, iyi geceler sevgilim...
Seni unuttuğumu söylersem yalan olur… Telefona sıkışıp kalmış bir mesaj, birkaç eski fotoğraf, bir saç tokası ya da küpe, defalarca dinletilmiş bir şarkı hatırlatıyor insana. O zaman anlıyorsun ki asırlar geçse bile unutmak imkansız. Çünkü insan mutluluğu unutamaz. Sevdiği, sevildiği günleri söküp atamaz yüreğinden. Ama hiçbir şey eskisi gibi de değil… Uyuyabilmek için sarılmana ihtiyacım olan geceler yok artık. Yeni bir güne huzurla uyanmam için günaydın mesajına gerek yok… ...Ağlamaktan gözlerimin şiştiği zamanlar çok geride kaldı. Aslında bir zamanlar birbirimizi çok sevmiş olmamızın bir önemi yok. Bir an bile çıkmadığın aklıma şimdilerde misafir bile olmuyorsun. İçimde yanan, beni yakan, acıtan o ateş artık küllendi. Olur olmadık zamanlarda seni aramak gelmiyor artık içimden, nasıl olduğunu eskisi kadar merak etmiyorum, senin için endişelenmiyorum… Şimdi neredeyim, nasılım diye merak ediyorsan söyleyeyim. Zamanın acıya ilaç olduğu o yerdeyim ve artık iyiyim...
Bunlar sana yazılmış birkaç cümleden ibaret şeyler değil. Bunlar benim içimde kalmış uktelerim, hayal kırıklığım, yarım kalışım, yangınlarım… Bu sana son kanayışım, son mektubumdu! Ben ağlaya ağlaya yazdım, sen güle güle oku…
Bugün doğum günüm değil, herhangi bir bayram da... Başarı dilemen için önemli bir görüşmem de yok... Beni araman için bir bahanen yok, biliyorum aslında. Kim bilir belki bir gün en büyük bahaneni tek bir kelimeye sıkıştırırsın, 'Özledim...'
Meğer seni ne çok büyütmüşüm gözümde… Oysa sen de herkes gibiymişsin, geç anladım… Seninle yaşlanmayı istemek ne büyük bir aptallıkmış. Ama aptallığımı aşkıma ver. Seni çok seviyor olmasaydım eğer; gelmeyeceğini bile bile ‘belki bir gün…’ diyip bekler miydim hiç? Ağlar mıydım kendimden bile utanarak, gizli saklı… Sesini dinler miydim gizli numaralardan, saklar mıydım senden kalan saçma sapan eşyaları? Seni böyle sevdiğim için nefret ediyorum kendimden! Sevmek ne tuhaf şey böyle?
Mutluluğumun kaynağı da sensin, acımın sebebi de… Burnumun direği sızlıyor seni düşündükçe, üzülüyorum. Oysa ne güzel hayallerim vardı... Ne çok dua etmiştim birlikte yaşamak, birlikte yaşlanmak, birlikte ölmek için. Her şeyin en güzelini seninle yapmak için ne kadar hevesliydim oysa.Şimdi bütün heveslerim kursağımda kör bir düğüm, bütün duygularım yaralı.. Hayattan hiçbir beklentim yok artık…Seni bekledim de ne oldu sanki? İster dünya yıkılsın bu saatten sonra, isterse kıyamet kopsun. Artık ne olacaksa olsun…Olsun… En güzel duygularıma, hayallerime, bütün iyi niyetlerime öyle güzel tecavüz ettin ki helal olsun… Olsun…Bir piç gibi sahipsiz bırakışın bana ders, gidişinin sessiz çığlığı kulağıma küpe olsun. Olsun! Canın sağ olsun… EZGİN KILIÇ
Gittiğin için gurur duy kendinle, soran olursa 'ayrılan bendim' de, böbürlen... Gülümse içinden geldiğince, mutlu ol, kahkahalara boğul... Içinin yanacağı, canının acıyacağı günler de gelecek elbet, sabret! Dilerim ki 'yeniden doğdum' dediğinde kopsun kıyamet...
Sen en iyisi bu günlerinin tadını çıkar. Gez, dolaş, dilediğince eğlen... Benim canım yanarken, senin için ferah olsun. Hiç önemi yok, bunlar da elbet geçer. Sen yanarken, benim küllerimin soğuyacağı günler de gelir inşallah. Unutma, ... Düşmez, kalkmaz bir Allah...
''Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam. Ama evet ! yeri gelir susarım. Canımı çok yakan şeyler olur ama yinede susarım, tükenirim. Buna izin de veririm aslında.. Salaklığımdan mı? Hayır!... Ben kimseye ''GİT'' de demem, diyemem. O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır. Ona o kadar şeye rağmen,o kadar değer veririm ki, hergün yaptıklarına utansın diye. Ama bir gün öyle bir giderim ki; Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!''
En guzeL hikayeme
Hayatima anLam katan sen
Simdi orda oyLece uyuyorsun
Sanki ben yanindaymisim gibi
Soguk odanin icindeki sicak bi nefesim sadece suanda
Bedenim biraz endiseLi
YiLLarca o sariLdigi sicakLigi ariyor yaninda
Hissediyorum
Ama yanina geLmeden once satirLarimi yazmak istiyorum
Bugune kadar hic dusundunmu biLmiyorum
Bensiz ne yaparsin?
CocukLar ne yapar?
ALiskanLikLarini birakabiLirmi insan?
Bunca yiL icine cektigin duman oLdum ben sende
Her nefeste sana ait oLdum
Kimi zaman tukettim seni ama
MutLu ettim yinede
YiLLarimi, ruhumu, kaLbimi, bedenimi..
Herseyimi sana adadim
Insan yoLLari dusunur
O ruh oLmadan
O bedenin yerine yatagin soguk tarafina sariLarak UyuyabiLir mi?
Ask insanin canini nedenini yakabiLirki yokLugumda?
SoyLesene sevgiLim
Bensiz yapabiLirmisin?
Her sabah uyandiginda bensiz bi gune merhaba DiyebiLirmisin?
Bana sariLmayinca
DoLabimi acip eLbiseLerimi kokLarmisin?
Benmisim gibi
Sikica, hic birakmadan sariLirmisin onLarada?
KaLvaLtini oraya kenara hazirLarken
Mutfaktaki tatLi sohbetLerimizi animsarmisin?
Kapidan cikarken sen
Ben oLmayacagim o kapinin ardinda
Hic bunu hissettin mi?
MerdivenLeri daha direncsiz iniceksin
Evde artik benim ayak sesLerim yankiLanmayacak
KaranLik bir ev kaLacak ardimda
Sen sahiLde yurudukten sonra
Dondurmani yaLniz yiyeceksin
Aman fazLa yeme hasta oLursun diye bir ses
YankiLanacak beLki kuLakLarinda
Ama sadece bir tini
Ben icindeyim ordan soyLeyecegim sana
Yani sen oyLe hissediceksin
Deniz hafiften esecek
Icin usuyecek biraz
Bir ruh yanindami diye dusunecek misin?
Acaba yine sirtimi sivazLiyor diye dusunecek misin?
Bazen aLisverise cikacaksin
Carsi, pazar geziceksin
AyakLarin agriyincaya kadar
Acaba bunu sirf benLe yapardin diye mi yapacaksin?
Bir suru sey aLacaksin eve
CocukLar geLince onLara hazirLarim diyeceksin
YemekLerin kokusunu duyacaksin beLkide o an
Bir ahh cekeceksin icinden
Geri donerken
Her banka ...
Eve geLdiginde..
KaranLik hosgeLdin dediginde
Benim guLusum akLina geLecek
AgLayacakmisin?
AgLadikca beni hatirLayacakmisin?
Ne cok agLardim dimi?
Kimi zaman kizardin bana
CogunLukLada sen agLatirdin asLinda
Bir gun bende agLatacakmiyim seni?
Ama, hayir sen agLama
GuLusLerini oyLe seviyorum ki
OnLarda hayat buLuyorum ben
Sakin unutma
Bazen yuksek mahaLLeye cikacaksin
Sehri ordan izLerken
MutLaka iLk yiLLarimiz geLcektir akLina
Cok eskiLer
Bazen animsamakta gucLuk cekeceksin
FotorafLarimida aLirmisin oraya giderken?
OnLarda bakarmisin gozLerime?
HatirLarsin ama dimi
Uzak bi kentten nasi hayatina girdigimi?
GuLumsermisin benim icin?
Ne kadar guzeLdi yanina geLdigim o iLk yiL
Bir dakika biLe sensiz oLamiyordum
Bir yiLin acisini cikartircasina
SariLirdim hep sana
Seni seviyorum demek senLe o kadar guzeLdiki
Vede senden duymak
GozLerime bakarak soyLersin hep
Yine soyLermisin sevgiLim..?
Gokyuzunden izLiyorum ben seni
Bana bak
BuLutLarda gozLerim sakLi
Hadi yine soyLe
SoyLersin dimi?
AgLarsin biLiyorum
Bende agLayacagim seninLe
YagmurLar yagacak sakakLarina
Benim gozyasLarim onLar siLme oLurmu?
Birak suzuLsunLer ozgurce...
AksamLari teLevizyon izLerken
Ara sira gozLerin takiLirmi yanindaki cerceveye
O geLinLigi tasirken
ELimi sen tutuyordun..
YiLLar sonra yine sen vardin benim yanimda
HaLa sana aitim ben askim
Senden baskasini boye sevmedimki ben
Son nefesime kadar seninLeyim diye
Soz verdim ben sana
oLesiye sevdim
Hissediceksin bunu icinde..
Yatagina yaticaksin
Birgun daha geride kaLdi sevgiLim
SoLuyacagin nefesLerin var senin
Bitsinde senin yanina geLiyim diyecekmisin?
Yine beni cagiracakmisin yanina?
Opecekmisin dudakLarimdan?
Hayir, ama sakin agLama
YasLarLa isLanmasin dudakLArin
Ben opucukLerimLe nemLendirecegim az sonra..
Saniyormusunki seni yaLniz birakirim
Hem usursun beLki
SUsarsin geceLeri
GozLerini kapayacaksin
Hani bazi geceLer
Oturur seni izLerim ya ben
AkLina geLecek mi o anLar?
GozLerini actiginda beni arayacakmisin
Odanin icinde?
Icin burkuLacak mi?
en karanLiktan korkmazsin
Ama, ben sensiz geceLerde hep korkarim
Bazen buradada korkuyorum askim
Toprak cok soguk
Ici cok karanLik
BunLari dusunecekmisin?
Ama, sen uzuLme
Ben sevginLe isitiyorum ruhumu..
Hem benim artik ekLerim yok biLiyomusun
Ben sadece bi ruhum
BekLiyorum seni sevgiLim
GozLerini yarin sbah actiginda
KanatLarini getirmis oLacagim
Omrume omur katan
GuLusLerim oLan
Ask katan
YiLLarca mutLuLugum oLan erkege
Ufak bi hediye
HosgeLdin sonsuzLuga
Benim diyarima..
Iste artik hic ayriLmayacagiz sevgiLim
Yine hissedebiLiyorsun dimi eLLerimi?
Bitse biLe hayat
oLum gibi sev beni
O kadarda soguk geLmiyor artik bu keLime
MutLusun goruyorum gozLerimLe
Bende seni cok ozLedim askim
en cokta sana sariLip seni cok seviyorum demeyi
Bu kez sormayacagim sende soyLiyecekmisin diye?
Cunki yine duyuyorum o keLimeLeri
Seni seviyorum deyisLerini
Seni cok seviyorum sevgiLim
Ama sonunda kendinden de sıkılır insan elbet... Gün gelir, terk edebilir en sevdiklerini bile... Bir tek yalnızlığımız, ömür boyu yalnız bırakmaz bizi... O yüzden bence aşk, tek kişiliktir.
Sana mektup yazmak nereden aklıma geldi bilmiyorum. Sanırım hüzünlü kızlara özendim. Öyle afili bir şey bekleme benden. Giriş gelişme sonuç olmayacak tıpkı sen ve ben gibi bir bütün olamayacak. Gönül yazımı bilirsin düzensizdir, birazda okunaksız. Anlatacaklarım var. Sadece dinle....
Sessizliğini dinledim uzun bir süre. Düşündüm taşındım çözümünü bulamadım. Özlemek neden bu kadar yorar insanı? “Özlem” isminin eyleme dönüşme çabasından mı? “Düş” ün, “düşünmek” kadar büyümek özentisinden mi beynimin içindeki tüm hayallerin çocukluktan vazgeçip başımın etini yemesi? Ne zaman lafın bir ucu sana çıksa sonuna gelemeden heba oluyor gülümseyişlerim.
Yorgunum… Şu saatlerde sıcak çekildi kapı eşiğine. Senin rüzgarların var sen kokan. Zaman öldürüyorum geçmişi yoklayarak, leşlerim çoğalıyor. Dip balığı oluyorum. Tüm bu çırpınışlarım tek bir nefeslik su yüzüne çıkıştan öteye götürmüyor beni. Yüzün geliyor gözlerimin önüne beni dinlerken kalkan kaşlarına asılıyorum tut beni çıkar diye... Gözlerinde boğuluyorum…
Sol yanıma yatsam seni uyusam, hep rüyada kalsam... içim dilime vuruyor, konuştuklarım incir çekirdeğine yetmiyor; sakladıklarımdan ve senden bahis açmama inadımdan. Burnumu bir karış dikiyorum havaya, içim düşüyor. Oysa söz vermiştim kendime, üzerime giydiğim güçlü kız kostümü çıkmayacak, çıksa da senin haberin olmayacak diye. Varlığımla yokluğum ayırt edilemez olacaktı senin için, “herkes” olacaktım ve belki “hiç kimse!”... Beceremedim…
Yormak istemiyorum artık kimseyi... Yorgunum zira! Kelimeleri yanyana getiresim yok.. kendimi anlatmak için. Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için. Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var. Yetmiyor bildiklerim
Geri gelmeye cesareti olmayan bir korkak olduğun için dönemiyorsun ve bunun için gidiyorsun kabul et? -Hayır! Yolumdan dönemediğim için değil, seninle hiçbir yolda yürüyemeceğimi bildiğim için gidiyorum.
"Hani insan bazen ne ileri, ne geri tek bir adım atamaz ya.. Birini yanında tutmayı bilmez ama onun yokluğunu da istemez. Kaybetmeyi göze alamaz ama kazanmak için mücadele etmez. 'Bağlanmaya cesaret edemez ama ondan tamamen kopmayı da beceremez'. Ne sevilmekten vazgeçer, ne sevmeyi bilir.... Hani çok sonra zaman geçer savrulurlar ya, O zaman dökülür dudaklardan, itiraf edercesine; “Ne gözümü alabildim, ne göze alabildim..."
Bir sigara yakıp,bir çay içelim mi... Çok uzaklarda olupta,burnumuzda tütenlere... ... 'İlâcı olmayan bir hastalıktır özlem. Öyle ki içtiğin çaya bakınca bile gelir aklına'' Ne acı biz seninle şöyle oturup karşılıklı çay bile içemedik...